Chaga Mantarı Nedir?
Chaga Mantarı Nedir ve Ne İşe Yarar? Chaga (inonotus obliquus) , huş ağaçları
üzerinde yetişen, içi açık kahverengi, dış yüzü yaralı gözüken ve yanmış kömürü
andıran odunsu bir mantar türüdür. Kanada, Japonya ve Kuzey İskandinavya’nın
belirli bölgelerindeki beyaz huş ağaçlarında da belirse de, esas memleketi
Rusya’dır. Buradaki en nitelikli örnekleri Sibirya’nın siyah huş ağaçlarından
geldiği kabul edilir. Chaga mantarı, besinleri ve fitokimyasalları absorbe ettiği ağaç ile birlikte
5-7 yıl arası yaşar. Chaga çiçeği olgunlaştığı zaman ormanda, toprağa düşer.
Genellikle ev sahibi ağaç, 20 yıllık döngüyü tamamlayarak ölür. Tüm tıbbi
mantarlar gibi, Chaga’da da beta glukan, ve mantara güçlü bağışıklık sistemi
destekleyici içerikleri veren lineer olmayan kompleks polisakkaritler vardır.
Araştırmalar
Inonotus Obliquus’un miselial endo-polisakkaritleri; bağışıklık karşılık
düzenleyici adayı olarak tanımlanmış, ve endo-polisakkaritlerin anti-kanser
etkisinin doğrudan tümöresidal değil, daha çok bağışıklık canlandırıcı olduğuna
inanılmıştır.
Batı dünyası, Chaga’dan bütünüyle habersizdi ta ki, Nobel ödülü sahibi Rus
yazar Alexandr Solzhenitsyn, “Cancer Ward” adlı kitabında, Chaga’nın yardımı ile
kanseri yenen kahramanından söz edinceye dek… Solzhenitsyn’in de kanser hastası
olduğu bilindiğinden, kitabın bir otobiyografi olduğu düşünülmüştür.
Bağışıklık sistemini uyarıcı ve anti-tümör aktivitesi ile ünlü olan Chaga’nın
kansere karşı kullanımı, 1955 yılında Moskova’da, Medical Academy of Science
tarafından onaylanmıştır.
Chaga, maitake ve shiitake gibi diğer tıbbi mantarlarda bulunan ve ağız yoluyla
alınabilen bağışıklık uyarıcı fitokimyasalların tüm spektrumunu içermektedir.
1957 yılında Polonya’da 48 hastanın katıldığı klinik deneyde, chaga ile beslenen
10 hastada tümör küçülmesi, ağrıda azalma, kanama yoğunluğu ve sıklığında düşüş,
daha kaliteli uyku, iştah ve iyileşme hissi gözlemlenmiştir.
Tıbbi çalışmalar, chaga’nın anti-tümör ajanı olarak etkili olduğunu
göstermiştir. 1958 yılında, Finlandiya ve Rusya’daki çalışmalar; bu mantarın
bazı kanserler, hipertansiyon ve diyabette pozitif etkiye sahip olduğunu
göstermiştir.
Muhtemelen, Chaga’nın kullanımı ile ilgili en iyi bilinen Batılı araştırma;
Finlandiya’da University of Helsinki, School of Pharmacology’den Dr. Kirsti
Kahlos ve ekibi tarafından gerçekleştirilmiştir. Dr. Kahlos ve ekibi, Lanosterol
bağlantılı triterpenlerin bağışıklık sistemi düzenleyici etkinliğinin grip aşısı
ve anti-tümör uygulamalarını doğrulayan çalışmalar yürütmüşlerdir.
2005 yılında Chaga, insan keratinosit hücre dizisindeki DNA oksidatif hasarına
karşı koruma potansiyeli üzerine değerlendirildi. Çalışma polifenolik ekstrenin
bu hücreleri hidrojen peroksit kaynaklı oksidatif strese karşı koruduğunu
göstermiştir. Kore’deki araştırmacılar, chaga ekstresi ile tedavi edilen
hücrelerin, DNA hasarı ile ilgili, bir oksidan ile karşılaştığında %40 daha
dayanıklı olduğunu görmüşlerdir.
Ocak 2008 tarihinde yapılan bir hakemli çalışma, “Chaga mantarının, insan
hepatoma HepG2 hücrelerinde, G0/G1 arest ve apostozise neden olduğunu” duyurdu.
Çalışma, “Chaga mantarı hepatoma tedavisinde bir anti kanser ajanı olarak yeni
bir tedavi olasılığıdır.” şeklinde bitirildi.
Aktif bileşenlerin, betulinik asit, steroller ve polisakkaritler gibi triterpen
kombinasyonu olduğu düşünülmektedir. Bazı çalışmalarda, chaga, sağlıklı
hücrelere dokunmadan tümör hücreleri üzerinde apoptozise neden olmuştur. Bir çok
tıbbi mantar gibi chaga da, bağışıklık düzenleyici aktivitelere sahip beta
glukan bakımından zengindir. Beta glukanlar, komplemen reseptör 3’e bağlanarak,
bağışıklık hücrelerinin, kanser hücrelerinin “kendilerinden olmadığını”
anlamalarına izin verir.
Betulinik Asit
Chaga’nın etkilerine dair araştırmalar, yaygın halk kullanımını temel alarak
yapılmaktadır. Huş ağacının kabuklarından elde edilen Betulin ya da betulinik
asitin anti-kanser içerikleri üzerinde, şimdilerde kemoterapötik ajan kullanımı
için çalışmalar yapılmaktadır. Chaga, yenebilecek şekilde, yüklü miktarlarda
betulinik asit içermektedir. Aynı zamanda, bağışıklık canlandırıcı
fitokimyasalların tüm spektrumuna sahiptir.
Betulinik asit, farklı kanser hücre dizilerinde mitokondriyal apoptosise yol
açtığını ve hücre replikasyonunda, DNA iplikçiklerinin bükülmesi ve açılması
için gerekli olan topoisomerase enzimini inhibe ettiğini göstermiştir. Aynı
zamanda, anti-retroviral, anti-parazitik, ve anti-enflamatuar içeriklere da
sahiptir. Son zamanlarda, US National Cancer Institute’nin bir programı olan
“Rapid Access to Intervention Development program” tarafından anti-kanser ajanı
olarak geliştirilmekte ve ökse otunun anti-kanser aksiyonuna büyük katkı
sağlamaktadır.
Betulinik asit üzerine yapılan In vitro çalışmalar, farklı çeşitteki kanser
hücrelerine karşı son derece etkili olduğunu göstermiştir: insan melanoması,
nöroektodermal ve malign beyin tümörleri, yumurtalık kanseri, insan lösemi HL-60
hücreleri ve malign kafa ve boyun skuamöz hücreli kanserler, tedavilere dirençli
ve dayanıklı tümörler. Bununla birlikte, göğüs kanseri, kolon kanseri, küçük
hücre akciğer kanseri ve renal hücre kanseri, T-hücresi lösemi hücreleri gibi
epitel tümörler üzerinde ise hiçbir etkiye sahip olmadığı görülmüştür.
Betülinik asitin yanı sıra, chaga, HIV ve AIDS hastalarının bağışıklık
sistemlerini güçlendirmelerine yararı dokunabilecek bir çok fitokimyasallar,
flavinoidler, fenoller içermektedir. Betulinik asit etkili bir,
anti-enflamatuar, anti-malaryal ve hatta anti-HIV kimyasal olduğunu
göstermiştir. Japon araştırmacılar, Chaga’nın anti-viral aktivite sergileyerek
HIV replikasyonuna karşı durabileceğini de göstermişlerdir.
Yan Etkileri Var mı?
Eğer reçeteli ilaç kullanıyorsanız, özellikle antikoagulan ve hipoglisemik
kullanıyorsanız, chaga mantarlarını almadan önce mutlaka doktorunuza danışınız
“Yukarıda yer alan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup hekimin
uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine
başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.”
Chaga Mantarı - çaga mantarını
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder